bir modernizim hastalığı: carpe diem



Etrafımıza baktığımızda artık eski insanların heybeti biz geleceğin umut çiçeklerinde görünmüyor bir türlü.(Görünmüyor ama geleceğe umutlu bakalım diye umut çiçeği dedim bizlere.)Eski insanların azimleri yok, eski insanların nazımları yok, eski insanların amaçları , hedefleri, anları ve zanları yok artık bizde.Çünkü onlar bizim gibi
"Neden" sorusunu kendime sorduğumda cevap olarak "carpe diem " diyorum. Carpe diem gününü gün etmek manasına geldiği gibi günü anlamlı yaşamak manasında kilise yazıtlarında kullanılan bir kelimedir.Ama ne yazık ki biz ilk manayı kendimize mal etmiş ona uygun hareket etmişiz.Zaman yönetimi, planlı çalışmak gibi çeşitli seminer ve sunumlarda hep kısa , orta, uzun süreli hedeflerin ehemmiyetinden bahsederler.Biz bu devirde sadece kısa süreli hedeflere odaklanmışız bence. Yaşadığımız hayata kısacık bir mola verip tefekkür etmemişiz. Günlük hengame içinde böyle bir hayat, tarumar olmuş bir yat gibi bize nihai fayda vermeyip bizi hedefimize götürmekte zaafiyet gösterecektir .Beşer öyle bir hayat yaşamalı ki mezarında sürüngenler toprağını eşerken dahi ruhunun ebedi saadete erdiğini bilebilmeli.Özgürlük diyerek coşup aslında hazlarının kölesi olmamalı. Hakiki hürriyet hakka köleliktir şiarını kendine virt edinebilmeli.
Şimdi terazinin bir kefesine anı yaşama düşüncesini diğer yanına uzun erimli hedeflerin mükafatına özlemden doğan umudu koysak hangisi ağır gelir sizce....
Umut mu anı yaşama hevesinden doğan somuta sahip olma isteği mi ???
Bunu anlamak için önce bunları neye göre değerlendireceğimizi bulmalıyız.Bir şeyin değeri neyle anlaşılır bunu bilmeliyiz.Kaybettiğinde kişiyi en çok üzen şey kişi için en değerli şeydir.O halde düşünelim uzun erimli hedeflerimizi mi kaybettiğimizde mi üzülüp , boşluğa düşüp ne yapacağımızı bilmeyen bir kimse haline geliriz yoksa anlık amaçlarımızı kaybettiğimizde mi, yoksa anlık hazlarımızı tatmin etmediğimizde mi?Bence uzun erimli hedeflerde yani hayat amacımızda....
İkinci olarak "Hayatta başarılı olan kişiler hazlarını erteleyenlerden mi yoksa anında giderenlerin arasından mı çıkar?" sorusu bize yardımcı olacaktır.Tabi ki de hazlarını erteleyenler, sefayı cefanın ardına bırakan kişiler hayatta başarılı olurlar.
Hayatta kendimize belirlediğimiz nihai amaca ulaştığımızda ruhumuz üç noktadan feraha erer.Birincisi ruhumuz tam bir zevk , tam bir sevinç halindedir.İkinci olarak ruhumuz çok büyük bir lezzet hisseder.Üçüncü olarak ruhumuz hayat denilen zorlu mücadeleden çıktığında yara bere içerisinde olacaktır.İşte bu nihai amaca ulaşmak ona deva gibi gelecektir.Son olarak bu üç açıdan ruhumuz tam bir vuslat halindedir.Anlık yaşanan zevklerde bunlar hep eksiktir.Bu gün anı yaşama düşüncesiyle nihai hedefe umut duygusunu tartmaya çalıştık.Yapabildi isek ne mutlu bize gelecek yazıda buluşmak dileğiyle....... esen kalın .........

Yorumlar

  1. "Carpe diem" ilk defa duyduğum bu terim bence bizim hem bireysel hem de millet olarak gelişmemizin yavaşlamasına neden olan unsurlardan bir tanesidir....

    YanıtlaSil
  2. kardaşım benim eline sağlık . ama bir karar verelim lütfen tarzımız nfk mı nlp mi ? :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder